Peki ya tersi olduğunda? Ne aceleniz var ne de vaktiniz dar… Böyle zamanlarda Köfteci Koca Usta’ya uğramak içinizden geçtiğinde direnmezsiniz bile kendinize, az sonra afiyetle yiyeceğiniz köftenin hayaline kapılır gidersiniz. Gider bir güzel kurulursunuz masanıza, söylersiniz bir porsiyon köftenizi… “Ben bununla doymam” mı dediniz? O zaman bir buçuk olsun köfteniz, ne de olsa tadına doyum olmaz. Köftenin yanında da ister soğanlı ister soğansız, ister limonlu ister sirkeli piyazınızı istersiniz. Biraz sonra, girişte hemen sağınızda gördüğünüz ocakta, kıpkızıl közlerin üzerinde cızbız pişmiş köfteleriniz bembeyaz tabağında, yanında domates, isteğe bağlı soğan  ve vefakâr dostu piyazla birlikte önünüze gelir. Tazecik ekmeğinizden bir parça koparır, çatalınızla köftenizi lokmalara böler, ağzınıza atarsınız. Ekmeğinizi suyuna banarak bir çatal da piyazdan… Nefis değil mi? O halde bir lokma daha, bir daha, bir daha derken… Bir de bakmışsınız ki köfteniz bitmiş bile. Yedik bir güzel, doyduk çok şükür. Şöyle bir arkamıza yaslanıp çayımızı yudumlarken keyfimize bakmak da hakkımız artık.

Bu lezzeti bize sunan Tarihi Köfteci Koca Usta İlyas Kök 62 yıl önce, 1955 yılında Koca Usta lakabını almış. Eski yerinde hizmet veren Koca Usta Köftecisi, Haller ve Taşbaşında olmak üzere 2 yer daha açmış. Kalite ve titizlik anlayışının kuşaktan kuşağa emanet edildiği Köfteci Koca Usta’nın idaresini, mesleği çocuk yaşından itibaren dedesinin yanında başlamış olan Erol Kök 3'ncü kuşak olarak bu mesleği yürütüyor.